Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | hakaret edici | invective s. | ||
Mr Barón Crespo accuses me of heaping invective on the socialists. Sayın Barón Crespo beni sosyalistlere hakaret etmekle suçluyor. More Sentences |
||||
Genel | hakaret edici | offensive s. | ||
Genel | hakaret edici | derogatory s. | ||
Genel | hakaret edici | unheard-of s. | ||
Genel | hakaret edici | vernaculous s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | söz (övücü veya hakaret edici) | epithet i. |
Genel | hakaret edici bir şekilde | offensively zf. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | kullanıcılar arasında olan hakaret dolu ve rencide edici mesajlaşma | flame-war i. |
Computer | ||
Bilgisayar | bir başka kullanıcıya hakaret dolu ve rencide edici mesaj göndermek | flame f. |
Slang | ||
Argo | bir başka kullanıcıya gönderilen hakaret dolu ve rencide edici mesaj dizisi | flamage i. |